Son günlerde yaşanan ilginç olay, sahte medyumların kurbanlarını nasıl tuzağa düşürdüğünü gözler önüne serdi. "Üzerinde büyü var!" diyerek kapıya dayanan bir medyum, haksız kazanç elde etmek için masum insanları hedef aldı. Sokaklarda dolaşan bir dolandırıcı, insanları korkutarak ve umut vatarak kendi menfaatlerine uygun tuzaklar hazırlamaya koyuldu.
Medyum, öncelikle kurbanlarının korkularını ve hassasiyetlerini belirleyerek işe başlıyor. Örneğin, biri hayatında iş ya da aşk konusunda sorun yaşıyorsa, ona "Hayatında büyü var!" diyerek yaklaşmaya başlıyor. Yaşadıkları sıkıntıları gerçekmiş gibi yansıtan medyum, bunun ardında bir "çözüm" sunduğunu belirtiyor. Bu sırada kurbanlarına, kendilerinin hiç bilmeyeceği detaylar vererek onları daha da korkutuyor. Çoğu zaman ruhsal sıkıntıları olan insanları hedef alarak, onları manipüle ediyor ve dolandırıyor.
İlk aşamada, dolandırıcı müşteriyi kendisine çekmek için çeşitli hileler kullanıyor. Örneğin, ilk danışma için alınan ücret oldukça düşük olabiliyor. Ardından, medyumun sunacağı "tüyo" veya "şifa" yöntemleri için daha büyük meblağlar talep ediliyor. Bu süreç, dolandırıcının kurbanı üzerinde bir dereceye kadar psikolojik baskı oluşturarak devam ediyor. Korkunun ve umudun birleşmesiyle, insanlar kendi gözleriyle gördükleri bu "gösteri" karşısında akıllarını başlarından kaybetmiş durumdalar.
Bunun yanı sıra, medyumlar sık sık "özel ritüeller" adı altında ek ücretler talep ediyorlar. İnsanların inandıkları manevi güçleri kullanarak, türev ritüellerinin daha etkin olacağını belirtiyorlar. Ancak bu süreçlerde aslında sözde büyü ve şifa için kullanılan malzemelerin çoğu piyasada oldukça düşük fiyatlara edinilebiliyor. Dolandırıcı, insanları bu süreçte daha fazla korkutarak ve mevcut hayal kırıklıklarının üzerine giderek, onları manipüle etmeye devam ediyor.
Sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmayan bu dolandırıcılık olayları, mağdurların ruhsal sağlıklarını da ciddi anlamda etkiliyor. Yalnız hissetme, kaygı ve stres gibi sorunlar, dolandırıcıların hedefindeki insanlarda daha da yoğunlaşıyor. Bu nedenle bu tür sahtecilıklara karşı toplumsal farkındalığın artırılması ve dolandırıcılığa karşı etkili önlemlerin alınması büyük bir önem taşıyor.
Sahte medyumların, kurbanları üzerinde yarattığı korku ve belirsizlik duygusu, onları daha da güçlendiriyor. Yaşanan olayların ardından, dolandırıcıların ortaya çıkmasını sağlamak adına toplumsal bilgilendirme yapmaya, insanların bu tür kişilerden nasıl uzak durabileceklerini öğretmeye yönelik kampanyalar başlatılmalıdır. Herkesin bu konuda dikkatli olması ve şüpheli durumlarda yetkililere başvurması gerekiyor.
Sonuç olarak, dolandırıcı medyumların tehlikesi yalnızca maddi kaybın ötesine geçiyor. İnsanların hayatlarına çökerek, ruhsal sağlıklarını tehdit ediyorlar. Bu nedenle, herkesin bu tür sahtekarlıklara karşı farkında olması ve dikkatli olması elzem. Unutulmaması gereken en önemli nokta, hayatınızı etkileyen sorunlarınız için başvuracağınız yolları dikkatlice seçmektir. Korku ve belirsizlikle yönlendirilmeyin; her zaman akıllıca kararlar vermek en iyisi olacaktır.