Kendini kötü hissettiğin, yapılaması gereken işleri ertelediğin ya da sorumluluklarını yerine getirmekte zorlandığın bir dönem mi geçiriyorsun? Bu durum, çok sayıda insanın hayatında karşılaştığı yaygın bir durumdur. Ancak, bir sorunla karşılaştığımızda, çoğu zaman bunun yalnızca erteleme ya da üşengeçlik olduğunu düşünürüz. Aslında, sorumluluklardan kaçmanın ardında yatan derin psikolojik sebepler olabilir. Klinik psikolog ile yapmış olduğumuz görüşmede, sorumluluk kaçışının ardındaki nedenler ve bu durumu aşmanın yolları hakkında önemli bilgiler aldık.
Klinik psikolog, insan psikolojisinin karmaşık yapısının sorumluluklardan kaçma davranışını nasıl şekillendirdiğini açıklıyor. "Sorumluluklardan kaçmanın birkaç nedenleri vardır," diyor uzman. "Özellikle kaygı, korku ve yetersizlik duyguları, bireylerin sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanmalarına yol açabilir." Birey, karşılaştığı zorluklardan kaçış yolunu seçtiğinde, aslında daha fazla sorunla yüzleşmek zorunda kaldığını bilmez. Uzman, bu durumun sıklıkla erteleme ile sonuçlandığını söylüyor. "Erteleme," diyor, "geçici bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede stres ve kaygıyı artırır."
Peki, bu sorunu aşmak mümkün mü? Klinik psikolog, sorumluluklardan kaçma alışkanlığının üstesinden gelmenin birkaç etkili yolunu sunuyor. İlk olarak, kendinle yüzleşmek ve sorunlarının farkında olmak gerektiğini vurguluyor. "Bu süreç, insanların kendilerini daha iyi tanımalarına ve zayıf noktalarını anlamalarına yardımcı olurken, aynı zamanda duygusal bir iyileşme sürecini tetikler," dedi. Duyguların tanınması, bireyin kaçış yollarını anlaması adına önemlidir. Örneğin, kendisiyle yüzleşme sürecinde bir insanın neyin kendisini korkuttuğunu, neyin üzerine gitmekten kaçındığını anlayabilmesi gerekir.
Daha sonra, psikolog, hedef belirlemenin önemini vurguladı. "Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koymak, bireyin motivasyonunu artırır ve sonuç odaklı bir yaklaşım geliştirir," diyor ve ekliyor; "Hedeflerin küçük adımlarla atılması, kaygıyı azaltır ve sorumluluk alma konusunda bireye teşvik edici bir ortam sunar." Ayrıca, gün içindeki aktiviteleri planlamak da gün sonunda huzur bulmasına ve sorumluluklarından daha az kaçmasına neden olur. İnsanlar, günlük aktivitelerini belirli zaman dilimlerine yayarak bir disiplin geliştirebilir. Bu, stres düzeyini azaltırken, aynı zamanda başarı hissi yaratır.
Sorumluluk kaçışını aşmak için, sosyal destek sistemlerinin varlığı da büyük bir önem taşır. Güvendiğimiz bir arkadaş veya aile bireyi ile duygularımızı paylaşmak, sorunların üstesinden gelme sürecimizi sadeleştirebilir. "Kimi zaman, yaşadığımız duyguların normal olduğunu anlamak, insanlara büyük bir hafifleme sağlar," diyor psikolog. Fakat, bu destek sistemlerini etkili bir biçimde kullanabilmek için bireyin öncelikle kendi duygularını kabul etmesi ve bu yolda ilerlemesi gerekir.
Sonuç olarak, sorumluluklardan kaçmak, çoğu birey için sık karşılaşılan bir durum. Ancak, bu kaçışın ardındaki derin psikolojik sebepleri anladığımızda, sorumluluklarımızla yüzleşmek için daha etkili adımlar atabiliriz. Kendine dönmek, yüzleşmek, hedefler koymak ve sosyal destek aramak, bu yolda atılacak en kritik adımlar arasında yer alıyor. Klinik psikolog, bu konulardaki farkındalığın önemini vurguluyor ve "İnsanın kendisine karşı dürüst olması, değişim ve iyilik hali için en önemli adımdır," diyerek sözlerini noktalıyor.