Son dakika haberi olarak gündeme damga vuran olay, İstanbul'un güzide yerlerinden biri olan Belgrad Ormanı'nda yaşandı. 4 gün önce kaybolduğu bildirilen ünlü mimar Ece Gürel’in cansız bedeni, yapılan arama çalışmalarının ardından bulundu. Olay, sadece ailesini değil, aynı zamanda tüm mimari camiayı da derinden sarstı. Arama kurtarma ekiplerinin yoğun çabaları sonucunda elde edilen bu üzücü gelişme, sosyal medya ve yerel haberlere hızla yayıldı ve herkesin gündemine oturdu.
Ece Gürel, son olarak Belgrad Ormanı’nda yürüyüş yaparken kayboldu. Ailesinin durumu bildirmesiyle birlikte, güvenlik güçleri hızlı bir şekilde devreye girdi. Diğer yandan, gönüllü arama ekipleri de bölgeye akın etti. Vatandaşlar, kuş uçmaz kervan geçmez bu bölgede Ece Gürel’i bulmak için seferber oldu. Kayıp mimar ile ilgili yayılan haberler, sosyal medya platformlarında da büyük yankı uyandırdı. İlk günlerde, "Nerede?" sorusu ile peşine düşülen Ece Gürel’in arama çalışmaları, yoğun bir şekilde sürdürüldü. Üç gün süren tüm uğraşlar sonunda Ece Gürel’inin cansız bedenine ulaşıldı.
Ece Gürel’in ailesi ve yakınları, yaşanan bu trajik olay karşısında büyük bir üzüntü içindeydi. Yeğeni ve mimarlık öğrencisi olan bir birey, sosyal medya üzerinden, "Teyzemi bulmak için yapılan tüm çabalar için minnettarız. Ancak bu durum, benim için bir kabus gibi. Ece teyzem çok sevgi dolu bir insandı. Hayata geçirdiği projeler, mimarlık dünyasına damgasını vurmuştu. Onu asla unutmayacağız," şeklinde duygusal bir paylaşım yaptı. Ece Gürel, pek çok mimari projeye imza atan damga isimlerinden biriydi; onun kaybı, meslektaşları arasında da bir eksiklik hissi yarattı.
Yetkililerin yaptığı açıklamalara göre, Ece Gürel’in ölümü üzerinde bir soruşturma devam etmekte. Elde edilen bilgilere göre, ölüm nedeninin incelenmesi amacıyla otopsi raporu bekleniyor. Kamuoyunda, Ece Gürel’in kaybolmasıyla ilgili olarak çeşitli spekülasyonlar öne sürülüyor. Birçok kişi, bunun tesadüfi bir kayboluş olmadığına ve farklı sebeplerin olabileceğine inanıyor. Aile ise, bu spekülasyonları reddederek sadece Ece Gürel’in anısını yaşatmak istediklerini belirtti.
Ece Gürel, özellikle İstanbul’un mimari siluetine katkıda bulunan yenilikçi projeleriyle tanınıyordu. Eğitim hayatına Boğaziçi Üniversitesi'nde başlayan, ardından Yıldız Teknik Üniversitesi'nde mimarlık alanında yüksek lisans yapan Gürel, sektördeki yerini hızlıca sağlamlaştırmıştı. Projeleri arasında, modern yapıların yanı sıra doğayla iç içe olan tasarımlar da bulunuyordu. Ece Gürel’in kaybı, tüm mimarların hayal gücünü temsil eden bir lambanın sönmesi gibi yerini doldurulamayacak bir eksiklik bıraktı.
Bu trajik olay, sadece bir bireyin kaybı olarak değil, aynı zamanda toplumun bir parçası olan değerlerin de kaybolması olarak değerlendirilmektedir. Ece Gürel, hem bir mimar olarak hem de bir birey olarak hayattaki tüm olumlu yönleriyle anılacaktır. Ona olan özlem, mimarinin yalnızca bir alan değil, bir yaşam tarzı olduğunu anlatan insanlar için umut ve ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Ayrıca aile bireyleri, resmi bir anma töreni düzenlemeyi ve Ece Gürel’in anısını yaşatmak için toplumda farkındalık yaratmayı planlıyor.
Son olarak, Ece Gürel’in yaşamı ve kariyeri, yalnızca kendisinin değil, tüm mimarlık camiasının da kaybı olmuştur. Bu noktada herkesin demesi gereken bir söz var; “Mimarlık, yaşamı şekillendiren bir sanattır.” Herkesin aklında bir soru var: Ece Gürel’in ardında bıraktığı projelere ve güzelliklere ne olacak? Eylül ayında başlayan bu trajik hikaye, pek çok insanın kalbinde derin izler bırakarak sona erdi. Gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz.