20 Ekim 2023 tarihinde Roma'da gerçekleştirilen uluslararası bir nükleer güvenlik toplantısı, dünya gündeminin en önemli meselelerinden biri olan nükleer silahların geleceği hakkında önemli görüşmelere ev sahipliği yaptı. Bu toplantının en önemli yönü, İran ve ABD'nin yan yana gelerek nükleer meseleler hakkında açık bir diyalog kurmuş olmalarıydı. İki ülke arasındaki gergin ilişkilerin devam ettiği bir süreçte, bu toplantı adeta bir dönüm noktası niteliğindeydi.
Son yıllarda İran ve ABD arasındaki ilişkiler, nükleer program ve buna bağlı politikalar nedeniyle derin bir çelişki içindeydi. 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın ardından, ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve sıkı ekonomik yaptırımlar uygulaması, İran'ı nükleer programını hızlandırma yoluna itmişti. Bu durum, iki ülke arasında özellikle Orta Doğu'da pek çok krize yol açmıştı. Ancak Roma'daki toplantı, iki ülkenin de karşılıklı olarak diyaloğa açık olduğunu gösteriyor.
Roma'da yapılan görüşmenin ajandasında nükleer silahların kontrolü, yayılması ve bu konudaki uluslararası işbirliği gibi kritik başlıklar yer aldı. İki ülke temsilcileri, nükleer silahların yayılmasını önleme adına atılacak adımları ve olası anlaşma zeminini tartıştı. Toplantının hemen öncesinde gerçekleştirilen diplomatik görüşmeler, iki tarafın da bazı temel meselelerde uzlaşabileceğini gösteren işaretler taşıyordu. Ancak, özellikle İran’ın nükleer faaliyetlerine yönelik endişeler, toplantının seyrini etkileyen temel unsurlardan biriydi.
Uzmanlar, bu toplantının sonuçlarının uluslararası diplomasi açısından önemli bir dönemeç olabileceğini belirtiyor. Roma’daki görüşmelerin, iki ülkenin ilişkilerinde normalization süreçlerine yol açabileceği; bu kapsamda, gelecek aylarda daha fazla diyalog ve müzakere fırsatının doğabileceği öngörülüyor. Eğer taraflar arasında sağlanan bu ilk diyalog adımlarını koruyarak ilerleyebilirlerse, nükleer silahlanma konusunda daha sağlam bir zemin oluşturma şansı doğabilir. Ancak, tarafların güven inşa etme eksikliği, bu sürecin en büyük engellerinden biri olmaya devam ediyor.
Toplantının ardından yapılan açıklamalarda ise, İran ve ABD’nin görüşmelerin devam etmesi konusunda olumlu bir yaklaşım sergilediği vurgulandı. Bunun yanı sıra, diğer nükleer güçler, özellikle de Avrupa Birliği’nden temsilcilerin, toplantıya katkı sağlamak amacıyla müdahil olmak için istekli oldukları duyuruldu. Avrupalı diplomatlar, bu konuda adım atmanın öneminin altını çizerken, uluslararası toplumun nükleer silahların yayılmasının önlenmesinde daha aktif rol alması gerektiğini ifade etti.
Sonuç olarak, Roma'daki toplantı, İran ve ABD için yeni bir başlangıcın habercisi olabilir. Ancak, asıl zorluk, tarafların masaya koyduğu düşüncelerin fiiliyata geçirilmesinde yatıyor. Hem siyasi hem de güvenlik açısından hassas bir konu olan nükleer silahlar üzerinde yürütülecek müzakerelerin gidişatı, dünya barışının geleceği açısından da kritik bir öneme sahip olacak. Bir sonraki adımda atılacak olan adımlar, sadece İran ve ABD değil, küresel ölçekte pek çok ülkenin geleceğini de şekillendirecektir.