Son yıllarda Suriye iç savaşı, küresel güçlerin çatışma alanına dönüştü. Bu kapsamda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yönelik desteği, dünya genelindeki diplomatik dengeleri etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Putin, Esad'ı kaybetmeme savaşında belirleyici hamleler yaparak, Suriye'deki askeri varlığını ve politik etkisini sürdürmeye kararlı görünüyor.
Rusya’nın Suriye ile olan ilişkileri, yalnızca iki ülke açısından değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki diğer güçlerin çıkarları açısından da büyük önem taşıyor. Mücadele eden tarafların dinamikleri değişirken, Putin’in Esad’a verdiği destek, özellikle askeri yardımlarla oldukça belirginleşti. 2015 yılında Suriye'ye asker gönderme kararı, Moskova'nın bölgedeki güç dengesini kontrol etme çabasının bir parçasıydı. Bu durum, yalnızca Esad rejiminin ayakta kalmasıyla sınırlı kalmayıp, Rusya'nın uluslararası arenada etkinliğini artırmasına da olanak sağladı.
Uzun bir süre boyunca, Esad’ın iktidarını sürdürmesi, Rusya'nın stratejik hedefleri doğrultusunda hayati bir önem taşıdı. Putin, Esad rejiminin çöküşünün, Rusya'nın Orta Doğu'daki etkisini sarsabileceğini biliyor. Bu nedenle, askeri ve ekonomik desteklerle Esad'ı koruma çabası, Moskova'nın son yirmi yıl içindeki diplomatik tutumlarını da şekillendirmiş durumda.
Putin ve Esad arasındaki sıkı bağ, uluslararası kamuoyunda çeşitli tepkilere yol açtı. Batılı güçler, Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığını eleştirirken, Esad'ın insan haklarına aykırı uygulamaları konusunda da uyarılarda bulunuyor. Ancak, Rusya'nın Suriye'deki politikasının devam etmesi, uluslararası ilişkilerin karmaşası içinde farklı bir dinamik oluşturuyor. Söz konusu durum, Batı'nın Suriye politikası üzerinde de etkili olmaya devam ediyor. Putin, Esad'ı Suriye'de tutarak, hem bölgesel güç dengesini korumayı hem de Batı'nın önünde güçlü bir müzakereci olarak durmayı hedefliyor.
Öte yandan, Suriye’deki savaşın süregeldiği bir dönemde, Esad’ın geleceğini belirlemek için pek çok aktörün devrede olduğu da göz önünde bulundurulmalı. Türkiye, İran ve ABD gibi ülkeler, Suriye’deki gelişmeleri dikkatle takip ederken, bu ülkelerin Esad üzerindeki etkileri de zaman içinde değişebilir. Ancak Putin’in Esad’a olan desteğinin devam etmesi, Suriye’de uluslararası güç mücadelesinin seyrini etkileme potansiyeline sahip.
Sonuç olarak, Putin’in Esad’ı kaybetmeme adına attığı adımlar, Suriye’nin geleceğini belirleme noktasında oldukça kritik bir rol üstleniyor. Bu süreçte hem ulusal hem de uluslararası güç dengeleri yeniden şekillenebilir. Putin’in bu stratejik hamlelerinin, yalnızca Suriye için değil, tüm bölge için ciddi sonuçlar doğurabileceği değerlendirmeleri yapılmaktadır.
Özellikle önümüzdeki yıllarda Suriye'de kalacak olan güçlerin belirlenmesi, uluslararası toplumda daha fazla tartışmaya yol açacağa benziyor. Putin'in Esad'a olan desteği, hem bölgesel hem de küresel çalkantılarla dolu bir geleceği beraberinde getirebilir. Sonuç olarak, Putin’in Esad’ı vermemesi, yalnızca bir IŞİD karşıtı mücadelenin ötesinde, pek çok gücün üzerinde hesaplaşacağı yeni bir denklemi ortaya çıkarıyor.